Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

Maddesi disiplin amiri tarafından, disiplin suç ve tecavüzleri nedeniyle verilen disiplin cezalarına kapatmış ise de, bir başka kanunla, AsCK’nun 111. Bu düzenleme yargı denetimine ilişkin istisnanın istisnası olarak kabul edilebilir. Bir başka ifadeyle yukarıdaki hallerin varlığı yargı yerlerince denetlenebilecektir. Maddesini de dikkate almalı ve disiplin cezasına sebep olan eylemin gerçekte disiplin suçu oluşturup oluşturmadığını denetlemelidir. Fıkraları özgürlüğü sınırlanan kişiye mahkemeye başvurma hakkı tanımışken, 1602 sayılı AYİM Kanununun 21. Maddesi oda hapsi disiplin cezasına karşı yargı yolunu kapalı tutmuştur. Fıkrasına; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” tümcesi eklenmiştir. Bu durumda temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası bir andlaşma hükmüyle, bir yasa kuralı arasında çatışma olduğunda andlaşma hükmü üstün sayılacak ve ulusal yasa kuralı ihmal edilerek uygulanmayacaktır. Bu Anayasa hükmü gereği, oda hapsi disiplin cezasına karşı yargı yolunu kapatan 1602 sayılı AYİM Kanununun 21. Maddesi ihmal edilerek uygulanmayacak ve doğrudan AİHSnin 5. Fıkraları uygulanarak oda hapsi disiplin cezası yargı yerince denetlenebilecektir.

Teslim alınan nesnelerin cins ve miktarlarını gösterir bir alındı belgesi, tutuklu ve hükümlülere verilir. Sevk ve nakledilecek hükümlü ve tutukluların yiyecek ve götürülecekleri yere kadar olan taşıt gideri ile sevk ve nakilde görev alan Jandarma personelinin gidiş ve dönüş taşıt giderleri ilgili makam tarafından verilmedikçe; Jandarmadan sevk ve nakil görevi istenemez ve Jandarmalar tarafından bu durumdaki hükümlü ve tutuklular teslim alınmaz. Ceza İnfaz Kurumu ve Tutukevlerinin yetkili amir ve memurlarınca verilmiş izin ve Jandarma muhafazasında olmadıkça bu yerlerden hiçbir tutuklu ve hükümlü dışarıya gönderilemez. Muhafız Jandarmalar hiçbir şekilde Ceza İnfaz Kurumu ve tutukevinin iç işlerinde ve gardiyanlık görevlerinde kullanılamazlar. Bir yer ya da yol sormak için başvuranlara gereken bilgiyi vermekle, yükümlüdür\. Gerçek zamanlı bahis oranlarıyla canlı bahis yapın, anlık kazançlar elde edin. resmi web sitesi\. Bu konuda izin almak için başvuranların, geçmiş durumu; ilgili kuruluşlardan araştırılmaksızın izin verilmez. Yirmibir yaşından küçük yaştaki kız, kadın ve erkekler, hiçbir şekilde bu yerlerde çalıştırılamazlar. Umumi Hayatta Müessir Afetler, Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kunun ile bu konudaki diğer mevzuat hükümlerinin öngördüğü görevler anılan kanun ve mevzuat çerçevesinde yürütülür.

  • Maddesine göre de “disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazlarda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür[446].
  • Sokaklarda yaşayan veya sokaklara terk edilmiş hayvanlar, düpedüz sahipsiz, kimsesiz bırakılmış, korumasız, güvenceden yoksun, yaşam hakları sürekli şekilde tehdit altında bulunan şanssız, kadersiz hayvanlardır.
  • (b) Suçun kovuşturulması şikayete bağlı olmamalı ya da küçüklere ve beden, akıl-ruh hastalığı nedeniyle kendini idare edemeyenlere karşı işlenmiş olmalıdır.
  • Hesap dönemi 1 ocakta başlar ve 31 aralıkta sona erer.

Ceza soruşturmasının başlatılma saiki ile ilgili birçok spekülatif açıklama yapılıp tahminler ortaya koyulabilir. Uzun yıllardır Türkiye’de adli kolluğun ve istinaf (bölge adliye) mahkemelerinin kurulup faaliyete geçirilmesi konuşulur. Ancak sürekli konuşulur, fakat bir türlü icraat gerçekleştirilmez. Uluslararası hukuk/Devletler Umumi Hukuku; devletler, uluslararası örgütler ve uluslararası toplumu oluşturan diğer birimler arasındaki ilişkileri düzenleyen, yani bir düzene bağlayan, uyulması zorunlu kurallar bütünüdür. Açık denizde bir başka devletin bayrağını taşıyan gemiye müdahale edilmesi, devletlerarası ilişkileri ilgilendirmekte ve Uluslararası Hukukun kapsamına girmektedir.

Nihayetinde; normlar hiyerarşisinin tepesinde olan anayasa, yazılı hukuk düzeninin kaçınılmaz bir ihtiyaca ve isteğe dayanan temel kaynağıdır.Bu öneri; sadeliği ve kısalığı ile ön plana çıkmakta, kişi hak ve hürriyetleri ile yönetim sisteminin çerçevesini, Başlangıç hükümleri ve toplam 23 maddede belirlemektedir. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda “genel arama” kavramı bulunmayıp, sadece “önleme araması” vardır. Uygulamada polis veya jandarmanın, Kanunda öngörülen usule uygun olmayan ve elde edilen delillerin hukuka aykırı sayılmasına yol açan işlemleri gerçekleştirdiği görülmektedir. Anayasa Mahkemesi yetki aşımında bulunmadığı gibi, yasama ve yürütme organlarının yetki alanlarına da müdahale etmemiştir. Cumhuriyet savcısının CMK m.103/2’ye göre re’sen adli kontrolü veya tutuklamayı kaldırma yetkisi vardır. Kovuşturmaya yer olmadığı kararında şüpheli zaten serbest kalır, ancak 103. Fıkrasında Cumhuriyet savcısının, şüphelinin adli kontrol altına alınarak serbest bırakılması sulh ceza hakiminden isteyebilme yetkisi varken, hakkında tutuklama kararı verilmiş şüpheli ve müdafinin de aynı istemde bulunabileceği belirtilmiştir. Maddelerinde düzenlenen hakimin yasaklılığı ve davaya bakamayacağı hallerden farklı olarak hakimin reddi müessesesi yer almaktadır. “Hata” ve “Esaslı Hata ve Kaçınılmaz Hata” başlıklı yazılarımızda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.30’da düzenlenen hata hallerini açıklamıştık. Bu yazımızda; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik (TCK m.220/2 ve TCK m.314/2) ve bu Örgüte yardım (TCK m.220/7 ve TCK m.314/3) bakımından, TCK m.30/1’de düzenlenen kastı kaldıran/esaslı hataya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, Yargıtay 3.

Yapılan bu inceleme ve araştırma sonucuna göre soruşturma açıp açmamaya karar verilir[332]. Birinci Bölümde açıkladığımız üzere, ceza hukukunda kural olarak her suç oluşturan netice ayrı ayrı cezalandırılır. Ancak “suçların içtimaı” olarak adlandırılan bazı durumlarda bu ilkeye istisna getirilmiş, birden çok suç oluşturan neticeye rağmen failin bunlardan sadece birisi yönünden cezalandırılması kabul edilmiştir. Maddesine göre, işlediği bir fiil ile birden farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır. Fikri içtima durumunda, işlenen bir fiilin ortaya çıkardığı tek netice birden fazla ceza hükmünü ihlal etmekte, ancak bunlardan sadece en ağır cezayı gerektiren kanun hükmüne göre ceza verilmektedir. Örneğin, adam öldüren bir kişinin fiilinin aynı zamanda kasten yaralama suçunu da oluşturmasına rağmen sadece adam öldürme suçundan dolayı cezalandırılması gibi. Maddede; “Disiplin kabahatlerinden dolayı verilen hapis cezaları bir sene müruruzamana tabidir. Bu müddet cezanın tebliğinin ertesi gününde başlar.” hükmü bulunmaktadır. Bu düzenleme irdelendiğinde tüm disiplin cezalarını kapsamadığı görülmektedir. Maddede sadece disiplin kabahatlerinden dolayı verilen hapis cezaları (göz hapsi ve oda hapsi) ile ilgili infaz zamanaşımını düzenlendiği, disiplin tecavüzleriyle ilgili verilen hapis cezaları için ve ayrıca hapis cezaları dışındaki cezaların infaz zamanaşımı süreleriyle ilgili bir düzenlemenin yer almadığı anlaşılmaktadır. Uygulamada sıra harici hizmet cezası daha çok sırası dışında fazladan nöbet tutturma, temizlik işlerinde görevlendirme ve zor eğitimlere tabi tutma şeklinde verilmektedir. Askeri Yargıtay bir kararında , içtimaya geç kalınması gibi disipline aykırı bir davranış nedeniyle verilen sürünme eğitimi yapma emrini, sıra harici hizmet cezası niteliğinde görmüştür[240].

Aksi­ne hareket halinde, kullanılmasına yardımcı veya vasıta olan memurlara aylıktan kesme cezası verilebilir. Bu bentte geçen “özür” kavramının ne anlama geldiği belirsizdir. Kelime olarak “özür”, bir kusurun veya suçun elde olmadan yapıldığının ileri sürülmesi veya bu kusurun hoş görülmesini gerektiren mazerettir[171]. Memur tarafından mazeret olarak ileri sürülen özür, o memurun iradesini zorla­yacak veya onu ciddi şekilde sıkıntıya sokacak bir durum olmalıdır. Memurun işe geç gelmesi, erken ayrılması veya görev yerini erken terk etmesi ile kuruma verdiği zarar ile özrüne rağmen zamanında işe gelmesi veya zamanında işinden ayrılması halinde maruz kalacağı zarar kıyaslanmalıdır[172]. “Arkadaşları arasında söz veya fiilleri ile hoşnutsuzluk yaratanlar 1 aya kadar oda veya göz hapsi ile cezalandırılırlar” (477 SK m.57). İçHizK’nun 76/1 maddesine göre, nöbet; askerlikte müşterek hizmetlerin yapılmasını ve devamını sağlamak için, bu hizmetlerin belli bir sıra ve süre ile asker kişiler tarafından yapılmasıdır. Nöbetin, nöbet talimatlarına uygun tutulması gerekmektedir. Şayet fail üstlük nüfuzunu kullanarak, baskıyla, kendisine borç vermeye mecbur ederek astlarından borç para almışsa, bu halde 477 SK’nun 53. Maddesindeki astından borç almak suçu değil, AsCK’nun 115. Maddesinde düzenlenen sair suretle memuriyet nüfuzunu kötüye kullanma suçu oluşacaktır[142].

Projelerin, toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak nitelikte olması şarttır. Yapılacak protokol çerçevesinde, projenin yürütülmesinden sorumlu olan, kamu kurum ve kuruluşu ile derneğin eşit sayıda temsilcilerinden oluşan ve tercihen koordinatörlüğünü dernek temsilcilerinden birinin yaptığı bir proje yönetim grubu oluşturulur. Protokolde, proje yönetim grubunda proje saymanı olarak dernek saymanının yer alması zorunludur. Gerekli görülen hallerde protokol, proje ve diğer belgelerin bir örneğinin sivil toplumla ilişkiler birimine verilmesi istenir. Bu derneklerin para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip tasfiye kurulu tarafından durumun yedi gün içinde bir yazı ile dernek merkezinin bulunduğu yerin mülki idare amirliğine bildirilmesi ve bu yazıya tasfiye tutanağının da eklenmesi zorunludur. Yurt dışına yapılacak yardımlar ise, yardım yapılmadan önce dernekler tarafından mülki idare amirliğine bildirilir. Yabancı dernekler ile yabancı vakıfların ve kar amacı gütmeyen kuruluşların şube ve temsilciliklerinin genel merkezine ve yurt dışına gönderdiği para ve yardımlar da aynı usulle bildirime tabidir.

AYİM disiplin cezasının iptali ve yok hükmünde sayılması için dava açtıktan sonra emekli olan bir subayla ilgili davada davanın konusu kalmadığından bir karar vermeye yer olmadığı kararı vermiştir. Başka bir kararında; “…Davacı hakkında tesis edilen ikinci işlem, sebep işlemi olarak idari uyarı yazısına dayalı olarak tesis edilen disiplin ceza puanının düşülmesi işlemidir. Bu işlem sebep yönünden birinci işleme dayalı olarak tesis edilen bununla birlikte tamamen ondan bağımsız ve ayrı bir idari makam olan Kara Kuvvetleri Komutanlığınca tesis edilen işlemdir. Kara Kuvvetleri Komutanlığının yetkili amir tarafından tesis edilen idari uyarı işlemini geri alma, niteliğini değiştirme veya başka bir işlem tesis etme yetkisi bulunmamakta, buna karşın bu işleme dayanarak yeni işlem tesis edebilmesi mümkündür. AYİM, idari uyarı yazılarının  disipline ilişkin bir işlem, fakat bir disiplin cezası olmadığı halde, davalı idare tarafından ceza kartlarına uyarı disiplin cezası olarak işlenmesini sebep unsuru yönünden hukuka aykırı bularak iptal etmekte ve bu idari uyarı yazılarının bir disiplin cezası sayarak başka işlemlere esas alınamayacağına karar vermektedir[891]. AYİM idari yazılarının esastan incelemesinde disiplin amirlerine geniş takdir yetkisi tanımaktadır. 1602 Sayılı AYİM Kanununun 21/2 nci maddesindeki yargı yerlerinin yerindelik denetimi yapamayacağına ilişkin hüküm karşısında maddi vakanın incelenmesinin mümkün olmadığını belirtmekte aksini kanıtlayıcı belge bulunmadığı takdirde, idari işlemin hukukilik karinesinde yararlanması ilkesini de gözeterek maddi olayı doğru kabul etmektedir[785]. Bu yüzden kural olarak idari işlemler ve dolayısıyla da disiplin hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar kapsam dışında kalmaktadır[741]. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “adil yargılama” başlıklı 6.

“Gecikmesinde sakınca bulunan hal” kavramı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun muhtelif hükümlerinde yer alan ve varlığından bahisle soruşturmalarda hakim kararı yerine cumhuriyet savcısı kararları ile iş ve işlemler yapılmasına sebebiyet veren hal olarak kendisini göstermektedir. Yağma suçu, mülkiyet hakkının Ceza Hukuku yoluyla korunması bakımından önemli bir suç tipidir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.148’de düzenlenen bu suç , farklı suç tiplerini ihtiva etmesi yönüyle bileşik suçtur. Bu nedenle, mağdurun cebir veya tehdit yoluyla malı teslime ya da karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde suç oluşacak (m.148/1) ve fail gerçekleştirdiği cebirden veya tehditten dolayı ayrıca cezalandırılmayacaktır. 15 Şubat 1999 tarihinde yakalanan Abdullah Öcalan, Yerel Mahkemenin 28 Nisan 1999 tarihli kararı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 25 Kasım 1999 tarihli onama kararı ile Devletin ülkesine ve egemenliğine karşı suçu düzenleyen mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle idam cezasına mahkum edilmiştir.